Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

bulaşık için

См. также в других словарях:

  • bulaşık suyu — is. 1) Bulaşıkları yıkamak için kullanılan su 2) Bulaşığın yıkanmasıyla ortaya çıkan su Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bulaşık suyu gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulaşık bezi — is. Bulaşıkları yıkamak için kullanılan bez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bez — 1. is., biy., Ar. beyz İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ Tükürük bezleri. Pankreas bezi. Birleşik Sözler bez tüyler böbrek üstü bezi dil altı bezleri er bezi iç salgı bezi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damlalık — is., ğı 1) Bir sıvıyı damla damla akıtmak için bir ucuna kauçuktan yapılmış başlık geçirilmiş, öbür ucu sivri, cam veya plastikten araç 2) Bir yapıda çörtenleri ve dam oluklarını taşıyan yan duvar 3) Bulaşık teknesinin yanına konulan ve yıkanmış… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eldiven — is. Dış etkilerden korumak için ele giyilen kumaş, deri veya kauçuktan yapılan el giysisi Birleşik Sözler ameliyat eldiveni bulaşık eldiveni enkaz eldiveni meryemanaeldiveni …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • makine — is., tek., İt. macchina 1) Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü Tıraş makineleri ile… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜLEVVES — Kirli. Pis. Bulaşık. Bulaştırılmış. * Alıkoyulup sonraya bırakılmış veya durdurulmuş olan. * Tazelenmek için suda ıslatılmış şey. * Karışık, intizamsız …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAACCÜB — şaşma, hayret etme. Tahayyür. Resul ü Ekrem den (A.S.M.) rivayet olunuyor ki: Taaccüb bütün taaccüb ona ki: Cenab ı Hakk ın halkını görüp dururken Allah da şek eder. Şuna taaccüb olunur ki: Neş et i ulâyı tanır da neş et i uhrâyı inkâr eder. Şuna …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»